ö. > 1490
K.’in nerede ve ne zaman doğduğu bilinmemektedir. Hayatı hakkında şuara tezkireleri ve biyografilerde hiç bir bilgiye rastlanmayan yazara dair bütün bildiklerimiz eserinde kendi söylediklerinden ibarettir. Doğum tarihi gibi ölüm tarihi de bilinmeyen K.’in Selatinname’sini tamamladığı sırada yaşlı olduğunu söylediğine bakılırsa yazarın 895/1490 yılından bir süre sonra öldüğü düşünülebilir.
Eserinde kendisini Kemal olarak tanıtan yazar zaman zaman çağdaşı Bergamalı Sarıca Kemal (Kemal-i Zerd) ile karıştırılmış ve kimi araştırıcılar Selatinname yazarını bazen Kemal bazen de Sarıca Kemal olarak göstermişlerdir. Fazlullah b. Abdullah tarafından hicri 7. yüzyılda yazılan Ta’rih al-mujam fi atar muluk al-ajam’i 894 /1488 senesinde Belagatname adıyla Türkçe’ye çevirmeye başlamış olan Sarıca Kemal de II. Mehmed devri şairlerindendir. Ancak R. Anhegger 15. yüzyılda yaşayan ve aynı adı taşıyan bu iki yazarın farklı kişiler olduğu yolunda ikna edici görüşler ortaya koymuştur.
Anhegger her iki Kemal’in de aşağı yukarı aynı zamanda yaşadıklarını ve ikisinin de gazel yazdıklarını, fakat ortak yanlarının bu kadarla kaldığını belirttikten sonra, Selatinname yazarı K.’in elimize geçmeyen Suzname ve Firasetname adlı eserlerini zikrettiği halde, Selatinname’den bir buçuk yıl önce bitirmiş olması gereken Belagatname’sinden bahsetmemiş olmasının dikkat çekici olduğunu söyler. Anhegger’e göre, eğer bu eseri tercüme eden şahıs K. olsaydı bunu eserinde mutlaka zikretmiş olması gerekirdi. Ayrıca, Belagatname veziriazam Mahmud Paşa (ö. 879/1474) adına tercüme edildiği halde Selatinname’de Mahmud Paşa’ya özel bir önem verilmemiş olması da dikkat çekicidir.
K.’in günümüze ulaşan tek eseri bu manzum tarihtir. Eserine Allah’a hamd ü sena ile başlayan K., her birine ayrı başlıklar tahsis ettiği Hz. Muhammed’i ve dört halifeyi övdükten sonra, eserini sunmayı düşündüğü dönemin padişahı II. Bayezid’i (886-918/ 1481-1512) medhetmiştir. Daha sonra Osmanlı tarihine başlangıç yapan K. ayrı bir başlık altında eserinin adını açıklar. Osmanlı tarihini Ertugrul Gazi (d. 687/1288) ile başlatan K. ilk sekiz padişah devrini kronolojik olarak ve ayrı başlıklar altında anlatır. II. Mehmed devrini (848-850/1444-1446 ve 855-886/1451-1481) de adlarını vermediği ravilere dayanarak yazdığını ifade eden K.’in, kendi yaşadığı döneme yakın olan bu padişah devrindeki olaylara beklenebilecekten az yer ayırmış olduğu söylenebilir. K.’in Osmanlı devletinin iç ve dış siyasetinde uzun yıllar gündemde kalacak vakalarından olan II. Bayezid’in kardeşi Cem’in (ö. 900/1495) saltanat iddiası ile ortaya çıkışı ve Gedik Ahmed Paşa’nın idamı (887/1482) konularında sessiz kalması, hatta bunların adlarını hiç zikretmemesi kayda değer görünmektedir. K., II. Bayezid devri olaylarından Bogdan seferi ile (889/1484), Kili (Kila) ve Aqkirman (Cetatea Albă/ Bielgorod) liman kalelerinin fethine (889/1484) eserinde geniş ölçüde yer vermiştir. Osmanlı devletinin kuruluşundan 895/1490 yılına kadarki olayları anlatan K. II. Bayezid devri paşaları ile Rumeli defterdarını övdükten sonra, adını vermediği Anadolu defterdarını överek eserini 1 Şaban 895/20 Haziran 1490 tarihinde bitirir. Rumeli defterdarı Mehmed Çelebi’den (ö. 905/1499-1500) de büyük bir övgü ile söz edip onun iyi bir şair olduğunu belirtmesine bakılırsa, K.’in bu şahıstan bir şeyler beklediği veya onun tarafından kollandığı düşünülebilir.
K.’in bu eseri Osmanlıların ilk dönemlerine dair diğer kaynaklarda pek göremediğimiz bazı farklı rivayetleri de içermektedir. Mesela, K.’in Ertugrul Gazi zamanında Qarahisar’ın fethine dair yazdıkları Behcetü’t-tevarih ile paralellik gösteriyor ise de bu olayı anlatırken kullandığı “akıncı” ve “top” terimleri diğer kaynaklarda geçmemektedir. M. F. Köprülü de Çelebi Mehmed devrinde (816-824/1413-1421) eski Simavna kadısının oğlu Şeyh Bedreddin’in (ö. 819/1416) dini ve ideolojik boyutu olan isyanı hakkında yazdığı makalesinde Selatinname’deki bilgilerin diğer kaynaklardan farklı ve ilginç olduğunu belirterek bu konuyla ilgili yirmi beytin tamamını vermektedir. K. kimi anlatımlarını hikayelerle süslemiştir. Mesela, Farsça yerine Türkçe olarak yazdığı eserinin dostları tarafından tenkit edilmesini anlatırken ‘Karınca ile çırlayık hikayesi’ne yer verir ki, Anhegger K.’in eserindeki yedi hikayeden biri olan bu anlatıyı başarılı bulmaktadır.
Yazar Selatinname’sini yazarken yararlandığı kaynakları ve müelliflerini belirtmemiş, adlarını bildirmediği ravilere atıflar yapmakla yetinmiştir. Bununla beraber kaynaklarından birinin II. Mehmed devri tarihçilerinden Şükrullah’ın (ö. 869/1464’ten sonra) Farsça yazdığı Behcetü’t-tevarih isimli eserinin Osmanlı tarihini içeren bölümü olduğu anlaşılıyor. Mesela, Behcetü’t-tevarih, Türkiye Selçukluları sultanı III. Alaeddin Keykubad’ın (698-702/1298-1302) 20 yıl, 9 ay ve 13 gün saltanat sürdüğünü yazıyor. Bu konuda K. de aynı bilgileri aktarıyor. Ayrıca, Rumeli’de fethedilen yerlerden Seydi Kavağı ve Vize’nin fethini veren ilk kaynak Behcetü’t-tevarih, sonra da Selatinname’dir.
K. her ne kadar mesnevi tarzında yazmış olduğu bu eserinin 3600 beyitten meydana geldiğini söylüyorsa da beyit sayısı 3029’dur. Vezin ve imla hataları ile tekrarlara sıkça rastlanan eserin tek yazması yetersiz bir katip tarafından kopya edilmiş olmalıdır. Türkçe yazdığı bu eserinin Farsça yazılanlar kadar güzel olduğunu söyleyen K. Türkçe’yi Farsça’ya karşı savunur ve Farsça’dan söz alıp tercüme etmenin hüner olmadığını vurgular. Yine Türkçe yazdığı Firasetname ve Suzname adlı eserleri ile gazelleri padişah ve devlet büyüklerinden herhangi bir rağbet görmeyen K. bütün umudunu bağladığı bu eserinin ilgi göreceği ve emeğinin karşılıksız kalmayacağı düşüncesindedir. Ancak, II. Bayezid’den bir şeyler koparacağını uman K.’in bu beklentısinin gerçekleşmediği eserindeki ifadelerinden anlaşılmaktadır. Eserini padişaha sunmasına bazı devlet büyüklerinin engel olacağından daima endişe etmiş olan K.’in Selatinname’si kendisinden sonraki Osmanlı tarihçilerince hiç kullanılmamış bir kaynaktır.
Selatinname’nin bilinen tek nüshası Istanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. 118b yaprağındaki kayda göre istinsah tarihi 1111/1602 olan bu nüshada eserin adı ve başlıkları siyahtan farklı renklerde yazılmıştır. Kimi beyitlerin ikinci mısraları eksiktir. Bozuk ve harekeli bir nesihle istinsah edilmiş olan bu nüsha 1929’da ciltlenmiştir.
K. Selatinname’nin dışında yukarıda zikredilen Suzname ve Firasetname adlarında Türkçe yazdığı iki eseri daha olduğunu söylüyorsa da, bu eserlerin bugün bilinen nüshaları yoktur.
Yazma: Istanbul, Istanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Türkçe Yazmalar 331; 118 y., 13 sat., nesih.
Edisyonlar: (1) Şevki Işık. Tevârih-i Âl-i Osman veya Selâtinnâme (Saruca Kemal’in), 1b-21a arası metin. Lisans Tezi (Istanbul Üniversitesi, 1976). Ülker Alkumru. Selâtinnâme, 21a-40b arası metin. Lisans Tezi (Istanbul Üniversitesi, 1976). Nurcan Oktay. Selâtinnâme, 81a-119b arası metin. Lisans Tezi (Istanbul Üniversitesi, 1976). Betül Müftüler. Selâtin-nâme İndeksi. Lisans Tezi (İstanbul Ünıversitesi, 1971); (Krş. Abdülkadir Özcan. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Tezleri (Istanbul, 1984), 186, 215). (2) Necdet Öztürk. XV. Yüzyıl Tarihçilerinden Kemal, Selâtîn-nâme (1299-1490) (Ankara, 2001).
Kaynaklar:
W. Pertsch. Verzeichnis der türkischen Handschriften der Königlichen Bibliothek zu Berlin (Berlin, 1889), no. 227, 254 [Belagatname]. Mehmed Süreyya. Sicill-i Osmanı, c. 4 (Istanbul, 1315/1897-8), 78. Bursalı Mehmed Tahir. Osmanlı Mü’ellifleri (Istanbul, 1321-43/1903-25). M. Fuad Köprülü. “Bemerkungen zur Religionsgeschichte Kleinasiens.” Mitteilungen zur osmanischen Geschichte, c. 1 (Viyana, 1922), 209-210. Franz Babinger. Die Geschichtsschreiber der Osmanen und ihre Werke (Leipzig, 1927), 33-34 (Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri, çev. Coşkun Üçok (Ankara, 1982), 37). M. Fuad Köprülü. Millî Edebiyat Cereyanının İlk Mübeşşirleri (Istanbul, 1928), 14. Şükrullah, Behcetü’t-tevârîh, çev. Nihal Atsız (Istanbul, 1949). Robert Anhegger. “Türk Edebiyatında Ağustosböceği ile Karınca Hikayesi.” Türkiyat Mecmuası, 9 (1951), 79-82. Robert Anhegger. “Selâtînnâme Müellifi Kemal.” Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, 4/4 (1952), 447-470. Nihad Sami Banarlı. Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, c. 1 (Istanbul, 1971), 502-503. M. Orhan Bayrak. Osmanlı Tarih Yazarları (Istanbul, 1982), no. 89, 95. Necdet Öztürk. “II. Bayezid Devri Tarihçilerinden Sarıca Kemal.” Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı (Istanbul, 1995), 221-245. Gönül Tekin. “Fatih Devri Türk Edebiyatı.” Istanbul Armağanı, c. 1 (Istanbul, 1995), 202-203. Necdet Öztürk. XV. Yüzyıl Tarihçilerinden Kemal, Selâtîn-nâme (1299-1490) (Ankara, 2001).